Taraflar Fesihte Ortak Kusurlu Olduklarından Davacı Tarafından Verilen Kesin Teminat Mektubunun Paraya Çevrilip Ceza Koşulu Olarak Gelir Kaydedilemeyeceği Hakkında Yargıtay Kararı
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi - 2011/1338 E. - 2011/8089 K.
- Borçlu temerrüdü
- Ortak kusur
- Karşılıklı borç yükleyen sözleşmeler
- Kesin teminat
Özet
Taraflar fesihte ortak kusurlu olduklarından davacı tarafından verilen kesin teminat mektubunun paraya çevrilip ceza koşulu olarak gelir kaydedilemeyeceği hakkında.
Karar
Yanlar arasında ............ tarihli sözleşme yapılmıştır. Davacı yüklenici; davalı ise iş sahibidir. Yukarıda belirtilen ve sözleşmenin 3. maddesinde yer alan işin yapımını davacı yüklenmiştir. Ancak, davalı iş sahibi, ......... tarihli yazısı ile .......... tarihinde gönderilip davacıya ........ tarihinde tebliğ olunan ihtarnamede öngörülen 20 gün içinde işin tamamlanmaması ve ayrıca ........ tarihinde yerinde yapılan tespite göre işyerinde yüklenicinin şantiyesinin ve konkasör tesisinin bulunmadığını gerekçe gösterilerek sözleşmenin feshini davacıya bildirmiştir.
Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi hükmü gereğince, yanlar arasındaki sözleşme, bir eser sözleşmesi olup, ekleri ise sözleşmenin 9.2. maddesinde gösterilmiştir. Yapım İşleri Genel Şartnamesi de sözleşme eklerinin birinci sırasında yer almıştır.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan ..... tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacı yüklenicinin, alttemelin yüklenici firma tarafından serilmeye başlayabilmesi için davalı idarenin, sanat yapılarının ve toprak işlerini alttemel seviyesinde bitirmiş olmasının, kot kontrolü ve ince reglaj yeni sıfırlama işini yapmasının ve ayrıca yolun kotunda maksimum (+ -) 2 cm fark olmasının zorunlu olduğu açıklanmıştır. Bu işlerin ise, yanlar arasındaki sözleşmenin konusu olmadığı, sözleşmenin 3. maddesi hükmünden açıklıkla anlaşılmaktadır. O halde, belirtilen bu işlerin davalı iş sahibi tarafından öncelikle yapılması gerekmektedir. Başka bir anlatımla bu işler, davalının öncelikli edimi kapsamında bulunmaktadır. Davalı iş sahibi tarafından, ........... tarihli “olur” ile ....... tarihine; ....... tarihli “olur” ile de toprak işlerinin emanet olarak yapılmasına başlanmış olması sebebiyle ....... tarihine kadar davacıya cezasız süre uzatımı verilmiştir. Bu işlerin yapımı için de dava dışı başka bir yüklenici ile ..... tarihinde sözleşme yapılmıştır. Bu hususlar değerlendirildiğinde; davalı iş sahibinin öncelikli edimi kapsamındaki işleri davacının tüm ihtarlarına karşın yapmadığı açıklıkla anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu'nun 81. maddesi hükmü gereğince, öncelikli edimini ifa etmeyen sözleşmenin tarafı, sözleşmede aksine bir düzenleme bulunmadıkça, karşı edimin ifasını sözleşmenin diğer tarafından isteyemez. Açıklanan bu hukuksal sebeplerle, davalının öncelikli ediminin ifasında “borçlu temerrüdüne” düşürülmüş olduğu açıktır. Ancak, sözleşmenin davalı yanca feshinde tamamen haklı değildir ve fesihte davalının da kusuru vardır. Diğer yandan, davacı da ihtarına rağmen şantiyesini kurmadığı konkasör sistemini işyerinden kaldırdığı dinamit temini içinde idareye süresinde başvurmaması sebebiyle, fesihte ortak kusurludur. Buna göre, taraflar fesihte ortak kusurlu olduklarından davalı idare tarafından sözleşme hükümleri ile 4735 sayılı Yasa'nın 22. ve Yapı İşleri Genel Şartnamesi'nin 48. maddeleri hükümleri uygulanarak, davacı tarafından verilen kesin teminat mektubu paraya çevrilip ceza koşulu olarak gelir kaydedilemez.
Açıklanan sebeplerle; mahkemece, davanın kabulüne ve teminat mektubunun davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.