Kesinleşen Danıştay Kararı İle Davacı Şirketin Sözleşmenin Feshinde Haksız Olduğu Belirlendiğinden, Bu Kararın Taraflar Açısından Kuvvetli Delil Teşkil Ettiği Hakkında Yargıtay Kararı
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi - 2014/4728 E. - 2014/7255 K.
- Yasak fiil ve davranışlar
- Sözleşmenin feshi
- Menfi zarar
- Kuvvetli delil
- Cezai şart
Özet
Kesinleşen Danıştay Kararı ile davacı şirketin sözleşmenin feshinde haksız olduğu belirlendiğinden, bu kararın taraflar açısından kuvvetli delil teşkil ettiği hakkında.
Karar
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, öncelikle sözleşmenin feshinde tarafların kusurlu olup olmadığı incelenmelidir. Dosyaya ibraz olunan ....... 13. İdare Mahkemesi'nin ........... Esas ve ............... Karar sayılı kararında, davacılar .......... Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. ve ..........tarafından Büyükşehir Belediyesi ve İçişleri Bakanlığı aleyhine 4735 sayılı Kanun'un 25. maddesini ihlal ettiğinden bahisle anılan Kanun'un 26. maddesi uyarınca 2 (iki) yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin işlemin iptâline ilişkin açılan dava reddedilmiş, bu karar Danıştay 13. Dairesi tarafından 2008/7981 Esas ve 2010/4417 Karar sayılı kararıyla onanıp kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karar ile davacı şirketin sözleşmenin feshinde haksız olduğu belirlenmiştir. Verilen bu karar taraflar açısından kuvvetli delil teşkil eder.
Bu nedenle fesihte davalının kusurlu bulunarak hükme varılması doğru olmamıştır. Diğer yandan Sözleşmenin eki kabul edilen Yapım İşleri Şartnamesi'nin 48. maddesi uyarınca kesin teminatın cezai şart niteliğinde olduğu gözetilerek, asıl davadaki teminatın iade istemi ve sözleşmeyi haksız fesheden davacı yüklenicinin kâr kaybı isteyemeyeceği gözetilerek bu istemin de reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Bu nedenlerle Mahkemece, öncelikle davalı idareden kesin hesabın çıkarılıp çıkarılmadığı sorulmalı, çıkarılmış ise davacının buna ilişkin itirazları gözetilerek, HMK'nın 266. ve devamı maddeleri uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınıp, ihale götürü bedelle yapıldığından mülga 818 sayılı BK'nın 365. maddesi uyarınca fiziki gerçekleşme oranı kurularak, belirlenen bu fiziki oran sözleşme fiyatına uygulanmak suretiyle, hesaplanarak ödemeler düştükten sonra varsa davacı alacağına hükmedilmeli, idarece kesin hesap çıkartılmadığı takdirde mahkemece az yukarıda açıklanan yöntemine uygun şekilde bilirkişi kurulu oluşturulacak kesin hesap çıkartılmalı, davacının hakedişten kaynaklanan varsa alacağı belirlenmeli, davacının teminatın iadesine ilişkin asıl dava ile kâr kaybına ilişkin birleşen dava reddedilmeli, davalı belediyenin birleşen 2008/36 Esas sayılı davadaki isteminin ise, BK'nın 108. maddesi uyarınca menfi zarar olarak kabulüyle, kalan işlerin makul sürede yaptırılıp yaptırılmadığı ve bu nedenle davalının uğradığı menfi zarar varsa hesaplattırılarak hüküm altına alınmalıdır.