Vekaletsiz İş Görme Hükümlerine Göre Hesaplama Yapılırken Öncelikle Yapılan İşlerin İş Sahibi İdarenin Yararına Olup Olmadığı Bilirkişilerce Belirleneceği Ve Yalnızca İdarenin Yararına Olan İşlerin Bedeli İşin Yapıldığı Tarihteki Serbest Piyasa Rayiçlerine Göre Hesaplanacağı, İdarenin Yararına Olmayan İşler İçin Bir Bedel Hesabı Yapılmayacağı Hakkında Yargıtay Kararı
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi - 2014/2288 E. - 2015/751 K.
- Vekaletsiz iş görme
- Kanuna aykırı sözleşme
- Kanuna aykırı ihale
Özet
Vekaletsiz iş görme hükümlerine göre hesaplama yapılırken öncelikle yapılan işlerin iş sahibi idarenin yararına olup olmadığı bilirkişilerce belirleneceği ve yalnızca idarenin yararına olan işlerin bedeli işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanacağı, idarenin yararına olmayan işler için bir bedel hesabı yapılmayacağı hakkında.
Karar
Davalı idarece 4734 ve 4735 sayılı yasalar uyarınca usulüne uygun şekilde ihaleye çıkılmamış ve taraflar arasında yazılı olarak bir sözleşme imzalanmamış ise de, dava konusu işlerin yapılıp teslim edildiği ihtilafsızdır.
Davacı yüklenici sözleşme olmaksızın davacının menfaatine yaptığı işlerin bedelini vekâletsiz iş görme hükümlerine göre talep etmekte haklıdır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu işler için 42.000,00 TL + KDV = 49.560,00 TL teklif verdiğini ve teklifin davalı idareyi temsilen okul müdürünce kabul edildiğini beyan etmiştir. Davacının bu beyanı kendisini bağlayacağından dava konusu işler nedeniyle talep edebileceği bedel hiçbir surette 49.560,00 TL'yi geçemez
Vekâletsiz iş görme hükümlerine göre hesaplama yapılırken öncelikle yapılan işlerin iş sahibi idarenin yararına olup olmadığı bilirkişilerce belirlenir ve yalnızca idarenin yararına olan işlerin bedeli işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanır. İdarenin yararına olmayan işler için bir bedel hesabı yapılmaz. Hükme esas alınan raporda, yapılan işlerin idarenin yararına olup olmadığı değerlendirilmediğinden ve hesaplama Bayındırlık birim fiyatlarıyla yapıldığından bu rapor hüküm tesisi için yeterli ve elverişli bulunmamaktadır.
Diğer yandan mahkemece faiz herhangi bir tarih gösterilmeksizin hakediş (ıslah) tarihinden başlatılmıştır. Islah harcı 13.06.2013 tarihinde yatırılmış, ıslah dilekçesinde hakediş tarihi de 01.03.2009 olarak açıklanmıştır. Mahkemece faize başlangıç yapılan tarihler farklı olup birbiriyle uyuşmamaktadır. Ne var ki davacı yanca temyize gelinmediğinden doğan usulî kazanılmış hak nedeniyle alacağın tamamı için faizin 13.06.2013 ıslah tarihinden başlatılması gerekir. Dava dilekçesinde alacağa ticari faiz istenmiş ise de ıslah dilekçesinde alacağın tamamına uygulanacak faizin nevi yasal faiz olarak belirtilmiştir. Bu durumda taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınan alacağa yasal faiz uygulanması gerekirken talebin aşılarak ticari faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; aynı bilirkişiden yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ek rapor alınarak davacı tarafından yapımı gerçekleştirilen ve davalının menfaatine olan işlerin bedelini işin yapıldığı .... yılı serbest mahalli rayiçlerine göre hesaplamak, serbest piyasa rayiçlerinin içinde KDV de bulunduğundan alacağa ayrıca KDV eklememek, varılan sonuca göre taleple bağlı kalınarak belirlenen miktarı hüküm altına almak ve alacağın tamamına ..... ıslah tarihinden yasal faiz yürütmek olmalıdır.